Şubelerimiz
Bize Ulaşın
Medicadent
Smile
- Select Language
Şubelerimiz
Bize Ulaşın
Medicadent
Smile
Diş sıkma/gıcırdatma problemleri toplumda ‘’artan’’ sıklıkla görülmektedir. Genetik altyapıya sahip kişilerde özellikle stres kaynaklı olan ve hala net şekilde neden – sonuç ilişkisinin belirlenemediği ve çoğunlukla semptomlara göre tedavi edebildiğimiz önemli bir hastalıktır.
Diş sıkma tedavilerinde hastayı hangi evrede tedavi etmeye başladığımız (erken teşhis) çok önemlidir. Genellikle hastaların diş sıktığını farkederek diş hekimine gelmesi hastalığın ileri dönemlerinde olur. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde eklem deformasyonu olur, eklem sıvısı, kaslar ve kıkırdaklar zarar görmüş olur . Yastık vazifesi yapan sıvı yerine konamaz ve ayrıca kıkırdak da kendini yenileme yeteneği olan bir yapı değildir. Bu gibi durumlarda özel tedaviler ile problemin kişinin yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkisini azaltacak semptomatik çözümler oluşturulur. Aksi taktirde problem artarak devam eder.
Bu sebeple düzenli diş hekimi muayenesi en az dişleriniz kadar çevre kas ve çene eklemi açısından da büyük önem taşır.
Çene eklemi ve çiğneme kası sağlığı yaşam kalitemiz açısından çok önemlidir. Çiğneme, konuşma, esneme ve hatta nefes alma işlemlerinin fonksiyonlarını doğru ve konforlu bir şekilde yerine getirebilmesi için çene ekleminin fonksiyonel ve sağlıklı olması gerekir.
Diş sıkma sonucunda görülen eklem ve kas problemlerinde kaslarda spazm oluşmakta ve bunun sonucunda özellikle baş, boyun, sırt ve bel kasları etkilenerek bu bölgelerde rahatsız edici bir ağrı ve kişide duruş bozukluğuna kadar gidebilen sonuçlara neden olabilmektedir. Bununla beraber kaslarda gerçekleşen kontrolsüz büyüme ile kişilerin yüzlerinde genişleme ve asimetrik görünüş gözlenebilmektedir.
Çene eklemi (Temporomandibular eklem) rahatsızlıkları ; eklem ve/veya çiğneme kaslarını tutan ağrı ve fonksiyon bozukluğuna bağlı rahatsızlıklardır.
Eklem içi rahatsızlıklar; eklem yüzeyi ve disk arasındaki uyumun bozulmasından meydana gelmektedir.
Çene eklemi rahatsızlığında hastalar en sık;
• Çene ekleminden ‘tıklama’ sesi gelmesi,
• Kulakta, çene ekleminde, yüz ve boyun kaslarında ve şakaklarda ağrı,
• Çiğneme sırasında zorluk,
• Ağız açmada güçlük,
• Yanak ve dilde diş sıkmaya bağlı görülen izler,
• Dişlerde aşınma ve hatta kırılma,
• Diş boylarının aşınma ve kırılma sebebi ile kısalması sonucu kapanış bozukluğu,
• Uyku bozukluğu,
• Artan diş ağrısı, hassasiyeti veya diş eti çekilmeleri,
• Çenenin bir tarafa kayarak açılması gibi bir veya birkaç şikayetle başvururlar.
* Bazı durumlarda uzun yıllar ağrı olmaz, sadece çene eklemindeki tıklama devam eder, ancak bu sürede deformasyon ilerler ve bu aşamaya kadar müdahale edilmezse rahatsızlık ileri seviyeye ulaşmış olur.
Kişiler genellikle uyku esnasında, konsantre bir iş yaptıklarında veya stres altında bir durumla karşılaştıklarında kontrol dışı diş sıkarlar. Bu diş sıkma alışkanlığının stres sebebi ile tetiklendiği bilinse de uzun süre özellikle çiğneme fonksiyonu için önemli olan dişlerin ağızda olmaması, dişlerin yanlış kapatılması, küçük yaşta müdahale edilerek çenede düzeltilebilecek durumlar nedeni ile de diş sıkma probleminin görüldüğü bilinmektedir.
Bunlara ek olarak bazı sistemik rahatsızlıkların, psikolojik rahatsızlıkların ve kullanılan ilaçların diş sıkmayı artırdığı bilinmektedir.
Bu sebeple tedavi uygulayacak hekimin tıbbi geçmişinizi detaylı bir şekilde bilerek klinik muayene ve gerekli uluslararası geçerliliği olan formların dışında görüntüleme sistemlerinde de destek alarak doğru tedaviyi uygulaması önemlidir.
Diş gıcırdatma durumunu artıran faktörler;
• Çokça sigara ve alkol tüketmek,
• Uyuşturucu madde kullanmak,
• Çay veya kahve gibi yüksek kafein içeren içecekleri normalden fazla sayıda tüketmek, Sakız çiğnemek,
• Kalem vs ısırma alışkanlığı
‘’Horlama veya uyku apnesi rahatsızlığınız var ise diş sıkma ihtimaliniz oldukça yüksektir. Çünkü iki durum da birbirini artıran ve tedavi edilmesi gereken uyku hastalıklarıdır.’’
Diş sıkma tedavilerinde uygulanabilen net bir tedavi olmamakla beraber hastalığın durumu, düzeyi hangi anatomik yapıları ne kadar etkilediği bu alanda tecrübeli bir hekim tarafından detaylı olarak incelenmelidir.
Bu incelemeler klinik muayene ve gerekli uluslararası geçerliliği olan formlar ile beraber görüntüleme sistemlerinden de destek alınarak yapılabilinir. Detaylı analiz sonucunda hasta için en doğru tedavi seçeneklerini belirlemek hedeflenir.
Diş sıkma problemlerinde kontrol altına alınmış durumlarda sadece dişleri koruyabilmek amacı ile gece plakları kullanılır. Çene eklem deformasyonlarının başladığı ve kontrol altına alınması gereken durumlarda splint dediğimiz kişiye özel tasarlanan kapanış yönlendirici plaklar kullanılmalıdır. Splint uygulamalarının alanında bilgili bir hekim tarafından uygulanarak tedavi süresince düzenli kontrollerin yapılması çok önemlidir.
Diş sıkma problemlerinin özellikle akut dönemlerinde çiğneme kası ve bağlantılı kaslara yapılan uygulamalar ile kaslarda biriken laktik asiti dağıtarak kasların gevşemesi amaçlanır. Ayrıca kan dolaşımı aktive edilerek iyileşme kapasitesinin artması desteklenir.Bu tedavi seçeneğindeki öncelikli isteğimiz hastanın rahatlamasını sağlamaktır. Uygulama esnasında öncelikle ileri lazer teknolojileri ile bölgelere göre farklı dalga boylarında lazer ışınları ile terapiye başlanır ve özel yağlar ile uygulanan profesyonel masaj ve egzersiz hareketleri ile sonlanır.
Bu uygulamalarla eş zamanlı olarak hastaların evde uygulayacağı egzersiz hareketleri önerilerek tam rahatlama sağlanması hedeflenir.
Botox uygulamaları estetik alanında oldukça popüler olmasına rağmen medikal alanda tedavi amacı ile tıbbın pek çok alanında kullanılmaktadır.
Masseter kaslara (çiğneme kasları) ve gerekli durumlarda (bu kaslardaki kontrolsüz güçlenme migren ile karışan şiddetli ağrılara sebep olabilir) temporal kaslara (şakaklardaki kaslar) botox uygulaması yaparak diş sıkma sebebi ile çok çalışma sonucunda kaslarda meydana gelen anormal güçlenme ve hacim artışı kontrol altına alınabilinir.
Uygulanan doğru tedavi sonrası kişilerin alt yüzlerindeki büyümenin ve varsa asimetrinin düzeldiği kontrol randevularında gözle görülmektedir.
Detaylı muayene ve yapılan analizler sonucunda kişiye özel belirlenen tedavi planlaması ile kişilerin yaşam kaliteleri oldukça yükseltilebilir.
Diş gıcırdatma problemi sadece yetişkinlerde görülen bir sorun değildir. Çocukların ortalama % 30’u dişlerini gıcırdatmaktadır. Çocuklar genellikle süt dişleri veya kalıcı dişleri çıktığında dişlerini gıcırdatma eğilimindelerdir.
Çoğu çocuk, bu iki diş seti tam olarak çıktıktan sonra diş gıcırdatma alışkanlığını kaybeder. Fakat bahsettiğimiz dönemlerde gerçekleşen diş gıcırdatma problemi çocukları çiğneme kaslarında hissettikleri ağrı sebebi ile çokça rahatsız etmekle beraber anne babalarını da çıkan seslerden ve çocuklarının rahatsızlıklarından dolayı korkutur.
Genellikle çocuklar, dişlerini uykuda gıcırdatırlar. Çocukların neden diş gıcırdattığı yetişkinlerde olduğu gibi net olarak bilinmemekle beraber çocuk diş hekimi ve ortodonti uzmanı tarafından dişlerin hizalanması, alt ve üst dişler arasındaki temaslar ve diğer tıbbi durumlar incelenmelidir. Bu incelemeler sırasında tespit edilen bazı problemleri küçük yaşta rahatlıkla çözümleyerek ileri yaşlarda çok daha ciddi sorunların önüne geçilebilinir.
Diş gıcırdatma çocuklarda da çene ağrısına, baş ağrısına, dişlerde aşınmaya ve çene eklem problemlerine neden olabilir. Çocuğunuzun dişleri aşınmış görünüyorsa veya diş hassasiyeti, ağrısı varsa en yakın zamanda çocuk diş hekiminin muayene etmesinde fayda olacaktır.
• Özellikle yatmadan önce çocuğunuzun stresini azaltın.
• TV, bilgisayar oyunu sürelerini sınırlayın.
• Kasları gevşetmek için masaj ve egzersizler uygulayabilirsiniz
• Çocuğunuzun bol su tükettiğinden emin olun.
Özellikle yaşı küçük olan çocuklarda ileriye yönelik büyük fayda sağlayacak çene tedavileri ortodonti uzmanları tarafından uygulanabilinir.
Çocuklarda diş sıkma problemlerinde uygulanabilecek en güvenli yöntem düşük doz lazer terapisidir. (LLLT) Diş sıkma sonucunda kaslarda meydana gelen ağrılara yönelik olan bu tedavinin sonuçları oldukça yüz güldürücüdür.
M.Sc.Dt. Zafer KAZAK
Eklem Hastalıkları ve Bruksizm hakkında videosunu izleyiniz.
Alt çene hareketlerinde tıklama gibi seslerin hissedilmesi, çene ekleminin düzeninin bozulmasından kaynaklanabilir. Çene ekleminde bulunan disk yerinden oynar.
Bunun sonucunda ağız açma, esneme, yemek yeme, çeneyi saga sola hareket ettirme gibi alt çene hareketlerinde ‘tıklama’ duyulur. Bu durum çene çıkması değildir.
Çene eklemi hastalığının birçok sebebi vardır. Diş sıkma ve gıcırdatma da bu etkenlerden biridir ve çene eklemi hastalığını ya da kas rahatsızlıklarını hızlandırabilir ya da arttırabilir.
Yalnız diş gıcırdatma değil diş sıkma da bu rahatsızlık için önemli bir sebeptir. Diş sıkma veya gıcırdatma gibi bir alışkanlığınız olduğu tespit edilirse, eklem veya kas hastalığı başlamadan once önlem alınması gerekmektedir.
Ağız çok açıldığında çenenin açık kalması ya da çene çıkması durumunda en kısa sürede bir diş hekimine başvurulması gerekir. Diş hekimi manipülasyonla çeneyi normal konumuna getirir.
Ağrı olması durumunda diş hekimi ilaç verecektir. Bu tip hastalar çeneyi aşırı açmaktan kaçınmalıdır. Eğer çok sık çene çıkıyorsa, ameliyat gerekebilir.
Çene çıkması ile kilitlenme farklı şeylerdir. Çene çıkmasında ağız açık kalır, ancak çene açılmıyorsa bu durum kilitlenme olarak tanımlanabilir. Ağız açmada kısıtlılık olmasının birçok nedeni vardır.
Detaylı muayene ile ve ayırıcı tanı yöntemleri ile sebebi tespit edilir. Sebep çene eklemi hastalığı veya çiğneme kaslarındaki kasılma ise çoğunlukla ameliyat gerekmeden tedavi mümkündür.
Çeneden ‘tıklama’ şeklinde ses gelmesi 20 yaş dişlerinden kaynaklanmaz. 20 yaş dişinde herhangi bir problem varsa bile, öncelikle bu konuda uzmanlaşmış diş hekimi tarafından çene eklemi muayenesi yapılır, çene eklemi tedavisinden sonra 20 yaş diş için müdahale yapılması uygundur.
Baş ağrısının birçok sebebi vardır. Çene eklemi rahatsızlıklarında baş ağrısı görülebilir, ancak baş ağrısı daha ciddi rahatsızlıklardan da kaynaklanabilir. Nöroloji, fizik tedavi, algoloji gibi pek çok tıp alanını ilgilendirir.
Çene eklemi hastalığımın tanısı için baş, boyun, yüz ağrıları ve çene eklemi rahatsızlıkları alanında uzmanlaşmış diş hekimlerinin muayenesi gereklidir.
Hastalar çoğunlukla çenede veya kulakta hissettikleri ağrı sebebiyle kulak burun boğaz doktorlarına başvururlar, çünkü şikayetlerin kulaktan kaynaklandığını düşünürler ya da bu şikayetlerinin diş hekimlerinin alanına girdiğini bilmezler.
Tanı yaklaşık 30-40 dk süren muayene ile gerçekleşir. Muayenede ayırıcı tanı için çeşitli sorular sorulur ve baş-boyun-yüz bölgesindeki tüm kaslar, çene eklemi ve ağız içi incelenir.
Çoğu hastada ayrıntılı muayene tanı koyulabilmesi için yeterlidir. Bazı durumlarda ise MR ya da tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanılabilir.
Çene eklemi hastalığının tedavisi tanıya göre değişiklik göstermektedir, yani her hasta için aynı tedavi yöntemi uygulanamaz.
Çene eklemi hastalıklarında tedavi yöntemleri arasında konservatif olarak ortopedik apareylerin kullanılması (splint), bazı fizik tedavi yöntemleri, ilaç tedavisi, artrosentez yer almaktadır.
Bu yöntemlerden hangisi veya hangilerinin kullanılacağına ayrıntılı muayene sonrası konulan tanıya göre karar verilir. Tanının doğru konulduğu durumlarda çene eklemi hastalıklarının % 85’ten fazlası konservatif tedavi ile kontrol altına alınmaktadır.
Gerekli durumlarda; nöroloji, kulak- burun-boğaz, psikiyatri, algoloji gibi bölümlerle konsültasyon yapılmaktadır.
MedicaDent Kadıköy ve Ataşehir de İmplant | Gülüş Tasarımı | Diş Estetiği | Ortodonti | Endodonti | Pedodonti | Periodontoloji | Diş Estetiği alanlarında hizmetinizde.
“Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.”
MedicaDent Kadıköy ve Ataşehir de İmplant | Gülüş Tasarımı | Diş Estetiği | Ortodonti | Endodonti | Pedodonti | Periodontoloji | Diş Estetiği alanlarında hizmetinizde.
Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.
Medicadent Ataşehir: Barbaros Mahallesi Dereboyu Caddesi Ardıç Sokak Varyap Meridian Sitesi G2 Blok D.21 Ataşehir / İstanbul
Medicadent Batı Ataşehir:Varyap Meridian G1 Blok D:25-26 Batı Ataşehir/İstanbul
Bu web sitesi istatistiksel çerezler kullanır, taramaya devam ederseniz kullanımlarını kabul etmiş olursunuz. Çerez politikamız ve gizlilik politikamız hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.